Çocukluk Çağı Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL), çocukluk döneminde en sık görülen kanser türlerinden biridir ve tedavi başarısı oldukça yüksektir. Ancak her çocukta hastalığın seyri aynı değildir; bu nedenle tanı konulduktan sonra hastalar risk gruplarına ayrılarak tedavi planı oluşturulur. Risk gruplaması, çocuğun hastalığa nasıl yanıt vereceğini, nüks etme olasılığını ve uzun vadeli sağ kalım beklentisini belirlemede kritik rol oynar.
Hastalık tanısı konulduğunda, çocuğun yaşı ve beyaz kan hücresi (lökosit) sayısı ilk bakılan faktörler arasındadır. Örneğin 1 ila 10 yaş arasındaki çocuklar ve tanı anında lökosit sayısı 50.000’in altında olanlar, genellikle hastalığı daha iyi tolere eder ve tedaviye daha iyi yanıt verir. Bu çocuklar genellikle düşük risk grubuna alınırlar. Buna karşılık, tanı konduğunda 1 yaşın altında olan bebekler ya da 10 yaşını geçmiş çocuklar, ayrıca lökosit sayısı çok yüksek olanlar ise yüksek riskli kabul edilir. Bu özellikler, hastalığın daha agresif seyredebileceğini düşündürür.
Bununla birlikte risk belirlemede sadece yaş ve lökosit düzeyi yeterli olmaz. Genetik faktörler de çok belirleyicidir. Bazı genetik değişiklikler hastalığın daha yavaş veya daha hızlı ilerlemesine neden olur. Örneğin, ETV6-RUNX1 füzyonu gibi bazı genetik değişiklikler, hastalığın iyi seyirli olabileceğini gösterirken; Philadelphia kromozomu (BCR-ABL1) veya MLL gen yeniden düzenlemeleri gibi anomaliler, kötü prognozla ilişkilidir. Bu tür genetik değişikliklere sahip çocuklar da yine yüksek riskli kabul edilir.
Tanı konduktan sonra tedaviye başlandığında ise çocuğun tedaviye nasıl yanıt verdiği izlenir. Özellikle ilk birkaç hafta içerisindeki yanıt çok önemlidir. Eğer kemoterapinin erken aşamalarında kemik iliğindeki lösemi hücreleri hızlıca azalırsa ve 33. gün sonunda geriye kalan hastalık seviyesi (MRD) tespit edilemeyecek kadar düşükse, bu iyi bir işaret olarak değerlendirilir. Ancak MRD (Minimal Rezidüel Hastalık) hala pozitifse yani kemik iliğinde az miktarda da olsa lösemi hücresi kalmışsa, bu durum yüksek riskli bir tabloyu işaret eder. MRD, günümüzde risk belirlemede en güçlü belirteçlerden biridir.
Bazı çocuklarda tanı anında lösemi hücreleri merkezi sinir sistemini (SSS) veya testisleri tutmuş olabilir. Bu durum hastalığın vücuda yayılmış olabileceğini gösterdiğinden, bu çocuklar da genellikle yüksek riskli olarak değerlendirilir.
Tedaviye rağmen hastalık tekrarlarsa, yani nüks durumu ortaya çıkarsa, bu çocuklar çok daha özel bir gruba girer: çok yüksek riskli grup. Özellikle ilk 18 ay içinde meydana gelen erken relapslar, hastalığın daha dirençli olduğunu gösterir. Bu durumlarda standart kemoterapi protokolleri yeterli olmayabilir ve kemik iliği nakli gibi daha ileri tedavi seçenekleri gündeme gelebilir.
Sonuç olarak, çocukluk çağı ALL hastalarında risk gruplaması; yaş, lökosit sayısı, genetik yapı, merkezi sinir sistemi tutulum durumu ve tedaviye verilen erken yanıt gibi bir dizi faktöre dayanarak yapılır. Bu risk değerlendirmesi, her çocuk için en uygun tedavi yolunu belirlemek amacıyla hayati önemdedir. Tedavi süreci boyunca bu gruplama güncellenebilir, çünkü çocuğun tedaviye verdiği yanıt zamanla değişebilir.
📋 Çocukluk Çağı ALL – Risk Grupları Karşılaştırma Tablosu
| Risk Grubu | Yaş Aralığı | Lökosit Sayısı | Genetik Özellikler | MRD / Tedavi Yanıtı | SSS / Testis Tutulumu | Relaps (Nüks) |
|---|---|---|---|---|---|---|
| Düşük Risk | 1 – 10 yaş | < 50.000/mm³ | İyi riskli (ETV6-RUNX1, hyperdiploidi) | Hızlı yanıt, 33. gün MRD negatif | Yok | Yok |
| Orta Risk | 1 – 10 veya >10 yaş | 50.000 civarı | Karışık özellikler | Orta düzeyde yanıt | Yok / Belirsiz | Yok |
| Yüksek Risk | <1 yaş veya ≥10 yaş | ≥ 50.000/mm³ | Kötü riskli (BCR-ABL1, MLL, iAMP21) | Yavaş yanıt, 33. gün MRD pozitif | Var veya şüpheli | Yok |
| Çok Yüksek Risk | Her yaş | Her düzey | Kötü riskli veya dirençli | Tedaviye dirençli veya MRD kalıcı pozitif | Olabilir | Var (özellikle erken) |
Bu içerik Üretken / Yaratıcı Yapay Zeka aracılığıyla oluşturulmuş ve bir insan tarafından düzenlenmiştir.






İlk yorum yapan siz olun